srilankagezirehberi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
srilankagezirehberi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Eylül 2024 Perşembe

SRİ LANKA GEZİ REHBERİ (ÖN HAZIRLIK)

Eylül 12, 2024 0 Comments

 SRİ LANKA 


NÜFUS = 21 MİLYON

BASKENT = COLOMBO

CUMHURBAŞKANI =RANİL WİCKREMESİNG

PARA BİRİMİ =SRİ LANKA RUPİSİ (LKR)


TARİHİ ;

Budistler toplumun %70,2'sini, Hindular %12,6'sını, Müslümanlar %9,7'sini, Hristiyanlar %7,2'sini, diğerleri ise %1'ini oluşturur.19. ve 20. yüzyıllarda Sri Lanka, tarçın, kauçuk ve Seylan çayı üretimi ve ihracatıyla ünlü bir tarım ekonomisi oldu. Sri Lanka Müslümanları Hz.Ömer dönemi İslama geçmiştir. Osmanlı döneminde Osmanlı halifelerine bağlı kalmışlardır.

Sri Lanka’nın bugünkü sakinleri, M.Ö. 5. yüzyılda Kuzey Hindistan’dan gelip bölgeye yerleşen Hint-Ârî ırktan Sinhalîler ve M.Ö. 3. yüzyılda Güney Hindistan’dan gelen Dravidî Tamillerdir. Zamanla ada toplumu, Hint kültürüne yakın fakat ondan farklı bir kimlik ve kültür oluşturmuştur.

M.Ö. 3. yüzyılın sonlarında adanın kuzeyinde kurulan Sinhalî Krallığı bölgede Budizm’i yaymış ve varlığını yüzyıllar boyu devam ettirmiştir. 10. yüzyılda Güney Hindistan’daki Tamil Krallığı tarafından yıkılan devlet, 11. yüzyılda yeniden hakimiyeti ele geçirmiş ve en parlak devrini 12. yüzyılda yaşamıştır. Sonraki yüzyılda Güney Hindistan’dan gelen yeni Tamil göçleri ile krallık eski gücünü kaybetmişse de varlığını bir süre daha sürdürmüştür. Bununla birlikte adanın orta kesimlerinde yine Sinhalîler tarafından ayrı bir krallık daha kurulmuştur.

Sahip olduğu jeostratejik konum sebebiyle yüzyıllar boyunca uluslararası ticaret güzergahında önemli bir rol üstlenen Sri Lanka, 16. yüzyılın başlarında Portekiz’in sömürge faaliyetlerine muhatap olmuş ve adanın kontrolünü uzunca bir süre ellerinde tutmuşlardır. Tarçın ticareti ile başlayan bu sömürgecilik misyonerliğe dönüşmüştür.Portekizlilerin Sri Lanka’da o dönemde yapılmış olan Budist ve Hindu tapınaklarını, Müslümanlar tarafından yapılan camileri nasıl yakıp yıktıklarını, zamanın üniversiteleri olarak adlandırılabilecek Budist eğitim merkezlerini, kütüphaneleri ve bir bütün olarak kültürel mirası yok etmek amacıyla ne şekilde tahrip ettiklerini, ayrıca Katolik inancı yaymak için uyguladıkları acımasız yöntemleri Portekizli istilacıların o dönemde Papa’nın doğrudan talimatıyla Katolik Kilisesi adına Güney Amerika ve Asya’da yaptığı katliamlara ve uygulanan vahşi misyonerlik faaliyetlerine bakıldığında hangi tarafın “medeni dünya temsilcisi”olarak anılması hususunda dünya tarihi yazımında yeni bir tanımlamaya ihtiyaç duyuluyor.

17. yüzyılın ortalarında ise Tamillerle de işbirliği yapan Hollanda, adadaki Portekiz hakimiyetine son vererek onların yerini almıştır.Hollanda koloni döneminin adanın ekonomik gelişimine katkıda bulunduğu bugün de Sri Lanka’da kabul gören bir savdır. Dolayısıyla Hollanda dönemine ait Sri Lanka halkının değerlendirmesi Portekiz dönemi ile kıyaslandığında çok daha olumludur. 

Yaklaşık bir buçuk asırlık Portekiz ve bir buçuk asırlık Hollanda hakimiyetinden sonra 1802’de Sri Lanka’nın hakimiyeti İngiltere’ye devredilmiş ve adada üçüncü bir sömürgeci güç hüküm sürmeye başlamıştır. Portekiz ve Hollanda yönetimlerinin tarçın üretimine verdiği öneme mukabil, İngiliz sömürge yönetiminde ada çay, kahve, kauçuk ve Hindistan cevizi üretimine yöneltilmiştir. Bu yüzyıllarda adada sürdürülen misyonerlik faaliyetleri ülke sathında başarılı olamamışsa da, nüfusun bir bölümü Hristiyanlaştırılmıştır.

20. yüzyılın başlarında Budist Sinhalî unsurların başı çektiği bağımsızlık mücadeleleri görülmeye başlanmış, 1931 yılında yapılan seçim ve hazırlanan anayasa ile Sri Lanka’ya özerklik tanınmıştır. Bu İngiliz sömürge toprakları içerisindeki ilk uygulama olması bakımından da önemli bir gelişme olarak tarihe geçmiştir. Özerkliğin sınırları 1944 yılında daha da genişletilmiş ve nihayet 4 Şubat 1948 tarihinde adaya Seylan adıyla İngiliz Milletler Topluluğu içinde bağımsızlık verilmiştir.

İngiliz Sömürgesi döneminde Tamiller ( Kuzey Hintliler) çay tarlalarında çalışması için getirilmiş ve İngilizler tarafından üst düzey makamlara getirilmişti.Bağımsızlık sonrası taraflar arası düşmanlık gün yüzüne çıktı. İlk olarak Sinhali dilinde 'Kutsal Toprak ' anlamına gelen Sri Lanka adı konuldu. Resmi dil Sinhalice ve resmi din Budizm olunca Hindu Tamiller 1983-2009 kadar iç savaşa sebep oldu kendilerine özerklik verilmesini istediler. İlk başta Hindistan Tamillere yardım etti örgüt deniz yolunda yaptığı uyuşturucu ve silah ticareti iyice zengilleşmesini sağladı. Canlı bomba ile birçok sivil hayatına kaybetmelerine sebep oldular. Hindistan yardımını geri çekip Çin Sri Lanka ordusuna yardım ederek 80.000 kişinin ölümüne sebep olan savaşla Tamil örgütü bastırıldı.

Ülke uzun yıllar devam eden iç savaş ve 2004 yılında gerçekleşen tsunami felaketinin olumsuz etkilerini hala bertaraf edebilmiş değildir.  

İç savaştan çıkmış ve yaralarını sarmaya çalışan ülkenin yardımına kuzey komşularından birisi koştu: Çin. Pekin’in Hint Okyanusu’nda varlığını güçlendirme hedefi, askeri değil ekonomik bir seferle Sri Lanka’ya adım atmasına neden oldu.

Borç yükü altındaki yönetim Çin ile ikili ilişkilerini sıcak tutmak durumda kalıyor. Çin’in eve haciz getirir gibi ülkelerin varlıklarını dolaylı bir yöntemle belli bir süre alması, egemenlik tartışmalarını alevlendiriyor. Örneğin 99 yıl boyunca Çinli bir şirket tarafından işletilecek bir limanın ne kadar Sri Lanka toprağı olduğu tartışmalı artık.Sri Lanka büyüklerin rekabetine zemin olan, borç yüklü anlaşmalarla egemenliğinin aşındığı bir gözyaşı ülkesi artık.

GEZİ ROTASI ;

* Ülkeye girişte bir form dolduruyorsunuz.

* Kapıda vize uygulaması var kişi başı 60 dolar 

* Yanınıza uzun kollu birşey al !

* Ulaşım için PICK ME yada UBER kullanabilirsin.

*Nisan-Mayıs; Eylül-Ekim ayları arası ülke çok yağış alıyor.

* Kıng coconat, kırmızı muz ve değişik tropik meyveleri dene !

*Sivrisineklere dikkat et . İyice korun.

*Sri Lanka’da Samahan isimli Ayurvedik ilacı tedbir amaçlı satın alabilirsiniz. Bu ilaç aslında boğaz ağrısına iyi geliyor. Ama hasta olmasanız bile almanız tavsiye ediliyor.

*Aman dikkat!!! Sadece kapalı su için, içecek alırsanız içine kesinlikle buz koymayın. Yanınızda tuvalet kağıdı, pürel, kolonya bulundurun. Temiz tuvalet bulduğunuz yerde girin.

* +94 77088 2944 taksi ve ulaşım için 

* Kırmızı muz, King Coconat , Wood Apple dene. Burda meyveleri baharatla yiyorlar

*Başta mavi safir taşı olmak üzere değerli taşlar açısından zengindir.


1.GÜN ; COLOMBO - PİNNAWALA FİL YETİMHANESİ

*Jami Ul-Alfar Mosque

2.GÜN ; SİGİRİYA

3.GÜN ; BAHARAT BAHÇELERİ

4.GÜN ; KANDY / ÇAY BAHÇELERİ

5.GÜN ; KANDY - ELLA TREN 

6.GÜN ; ELLA

7.GÜN ; ELLA

8-9-10 GÜN ; MİRİSSA

 

PİNNAWALA FİL YETİMHANESİ

Filler biri sabah 10:00 – 12:00 arasında, diğeri 14:00 – 16:00 olmak üzere günde iki defa yetimhaneden Ma Oya Nehri’ne yıkanmak ve su içmek için götürülüyor. Burası ilk olarak 1975 yılında yetim kalmış beş adet fil yavrusuna bakım yapmak amacıyla kurulmuş Şu anda bu ilk beş filden sadece birisi, Kumari adında olan hayatta. Tam yaşı bilinmese de, şu andaki yaşı 65 olarak tahmin ediliyor. Bunlardan fillerle ilgili bir çok farklı ürün alabilirsiniz, bana en ilginç gelen ürün ise fil dışkısından yapılmış kağıt olmuştu. Tamamen el yapımı bu ürünler yerel öğrenciler tarafından kullanılıyor, oldukça organik.

🔘 Filler, yaklaşık 70 yıl yaşamaktadır.

🔘 Fillerin, beyinleri yaklaşık olarak 5 kilodur. Filler, dünyanın en büyük beynine sahiptir.

🔘 Fillerin inanılmaz bir sezgileri var. Adeta altıncı hisleri olağanüstü güçlü. Önceden olacakları sezebiliyorlar. Bir tür kâhin gibi, geleceği önceden hissedebiliyorlar. Örneğin, yapılan bir araştırmada, fillerin 280 kilometre ötedeki bir fırtınayı sezebildikleri ve kuraklık başlamadan önce suya yakın alanlara doğru hareket ettikleri gözlemlenmiş. 2004 yılında yaşanan Büyük Asya tsunamisi öncesinde de yüksek bölgelere doğru yönelmeleri kaydedilmiş. 

🔘 Yapılan araştırmalar, fillerin hafızalarının 30 yıldan daha uzun bir süreyi bile çok net hatırlayabildiğini ortaya koymuş.

 🔘 Araştırmalara göre sürüden bir fil öldüğünde sürünün uzun bir süre yas tuttuğu gözlemlenmiştir. 

🔘 Fillerin hamilelik süresi 2 yıldır.

🔘 Yeni doğan yavru filler ortalama 100 kilo civarındadır.

🔘 Bir fil, bir günde yaklaşık 16 saat yemek yemektedir.

🔘 Fillerin bir günde yaklaşık 5 saat uyudukları gözlemlenmiştir.

🔘 Dişi filler sürü halinde dolaşırken, erkek filler yalnızlardır ve sürekli sürü değiştirerek yaşarlar.

🔘 Asya fillerinin kafalarında girinti vardır ve kafalarının tepesi ikiz kubbeli şekildedir. Afrika fillerinin alnı daha geniştir. Asya fillerin kulakların ve dişleri daha küçüktür.

🔘 Erişkin bir Asya fili hortumunda 8.5 litre su barındırabilir.

🔘 Filler ayakta uyurlar ancak yakalanmış veya sirkte çalıştırılan filler bir süre sonra insanlar gibi yatarak uyumayı öğrenirler.

🔘 Otçul olan filler; savan, orman, çöl ve bataklık gibi doğal yaşam alanlarında bulunur. 

🔘 Filler, genellikle su kenarlarında kalmayı tercih ederler.

🔘 Filler ailelerine çok önem veren hayvanlardır.

🔘 Vee 8 kilometre uzakta çalan bir trompetin sesini duyabilirler.

 SİGİRİYA (PICK ME 600TL TAKSİ)

MS 5.yy da Kral 1.Kashyapa tarafından inşa edilmiş ve başkent olarak kullanılmış daha sonra Budist manastırı olarak kullanılmış. Sigiriya Aslan Kayası manasına geliyor. Girişte aslan biçiminde bir geçit vardır.

Pidurangala Kayası ( 5.30 gibi çıkışa başla 1000 rupi giriş ücreti var )

Aslan kaya view point

Thalkote Lake view point 

BAHARAT BAHÇELERİ 

AYURVEDA 

Hindistan’ın geleneksel sağlık sistemlerinden biri olan Ayurveda, kökenleri birkaç binyıl öncesine dayanan antik tedavi sistemlerinden biri. Yoğun olarak bitkisel tedavilere dayanır ve sağlıklı bir yaşam tarzına bağlı yaşamayı önerir. Ayurvedaya göre sağlık, sağlıklı bir vücudu, aklı ve ruhu bütün olarak kapsar.

Ayurvedik tıbbın önceliği hastalığı önleme, sağlığı koruma ve tedavi şeklindedir. Ayurvedik tıpta hastalığın, bedenin hastalığa yönelik dayanıklılığını azaltan bedensel ve zihinsel unsurlardaki dengesizlikten kaynaklandığına inanıldığından, bu dengesizliğin düzeltilmesi amacıyla bitkisel formüller, hayat stili değiştirilmesi ve diyet gibi yöntemlerle bedene hastalığı yok edecek şekilde denge kazandırılır. 

Ayurvedik sisteme göre sağlıklı olmak dosha (beden tipi/mizaç), agni (hazım ısısı), dhatu (yedi beden dokusu: lenf, kan, kas, yağ dokusu, kemik, ilik, ersuyu) ve mala (dışkı, üre ve diğer atıklar) arasındaki denge üzerine kuruludur. Fiziksel, zihinsel ve ruhsal bakımdan iyi olmak sağlıklı olmanın unsurlarıdır.

Kakule (Cardamom ) Baş ağrısına iyi geliyor

Vanilya (orkide familya 2 yılda bir 1 vanilya veriyor ) Vanilya erkek ve dişi olan bir bitki dişi olan büyüyüp meyvesini verirken erkek kuruyup dökülüyor.Sicak suya 3 damla vanilya özütü damlatıp gece içildiğinde vücudun genç kalması sağlanıyor.

Karabiber (Pepper ) sarmaşıkta yetişiyor yılda iki kez yeşil kısmın kabuğu soyulup güneşte kurulduğu zaman Karabiber , direk kurutulursa kırmızı biber sonra kabuğu soyulursa beyaz biber oluyor.

Tarçın (Cinnamon ) Tarçın bir ağaçtan 5 çeşit kalitede Tarçın üretiliyor. 1.ve 2. Kalite kolesterol ve diyabet hastaları için ilaçlarda 3.kalite yağ ise diş ağrısından kullanılır 4.5. Kalite gıda için kullanılıyor 

Zencefil (Ginger) Zencefil tıbbı olarak iki yerde kullanılıyor 1. Şurubu haline getirilip boğaz ağrısına jel haline getirip kemik erimesinde kullanıyor.

Karanfil ( Clove ) 

Aleo vera 

Heerassa (Eklem şeklinde olan ağaç eklem ağrılarına iyi geliyor)

Zerdaçal ( Turmeric ) Zerdaçal doğal antibiyotik ve suyla karıştırılıp yüze de uygulanıyor.Tüy dökücü kremlerin özütü ayda 3 kez kullanıldığında 2 yılda tüyler tamamen yok oluyor.

Kauçuk ağacı 

Kırmızı ananas 

Betel cevizi

Muskat (nutmeg ) insanlar ağaca tırmanıp bu meyveyi topluyor ve içinden iki çeşit baharat çıkıyor biri kırmızı olan Mace toz ve yağ şeklinde kullanılıyor. Tozundan kek ve puding yapılıyor yağından ise dondurma aroma vermesi için. İçindeki kısım ise toz haline getirilip ayuvera da karın ağrısı,ishal ,seyahat sonrası jetlag için bir çay kaşığı içince tüm sindirim sistemini düzenliyor.

Pulpella yağını elde edip varis tedavisinde kullanılıyor 

Köri suyun içine karıştırılıp her sabah içildiğinde kolesterol iyi gelir 

Küstüm çiçeği de sedef ve egzama gibi cilt hastalıkları için kullanılıyor

KANDY 

Ramboda Falls Otel 
Bluefield Tea Factory / Damro Tea Factory
*Gerandi Ella / Vattakani Ella view point 
Tutuklaka(instagram) ile iletişime geçebilirsin 

Seylan (Sri Lanka) adasında Siyah çay üretimi ölümcül bir mantarın bütün ülkedeki kahve mahsülüne zarar vermesinden sonra başladı.Kahve üreticileri bu olaydan sonra ürün çeşitlendirmek zorunda olduklarının farkına vardı.Seylan Çayının babası sayılan James Taylor 1867 tarihinde 19 hektarlık bir alanda çay ekilmeye başlandı.Kuzey Hindistan da çay yetiştiriciliği konusunda tecrübe kazanmış olan James Taylor farklı yöntemlerle çay üretmeye başladı.Çay yapraklarını elle yuvarlayarak ve toprak fırınlarda odun kömürüyle kurutarak elde ettiği çayları piyasaya sürdü.

James Taylor’ın ürettiği üstün lezzetli çaylar Londra müzayedelerinde iyi fiyata satılmaya başladı.Hemen ardından Seylan'da başlayan çay çılgınlığı 1890 yılına 22,900 tonlara ulaştı ve peşinden Seylan Çayı adını tüm dünyaya duyurdu.

 

Hasat: Çay yaprakları elle toplanır ve taze yaprakların seçilmesine özen gösterilir.

Soldurma: Toplanan yapraklar, nemlerini kaybetmeleri için bir süre bekletilir.

Kıvırma: Soldurulmuş yapraklar, hücre duvarlarının kırılması ve oksidasyon sürecinin başlaması için kıvrılır.

Oksidasyon: Yapraklar, belirli bir süre boyunca oksijenle temas ederek renk ve aroma kazanır.

Kurulama: Oksidasyon işlemi tamamlandıktan sonra yapraklar kurutulur.

Tasnif: Kurutulan yapraklar, kaliteye göre sınıflandırılır ve paketlenir.

Seylan Çayının Çeşitleri

Seylan çayı, üretildiği bölgelere ve üretim yöntemlerine göre farklılık gösterir. Başlıca Seylan çayı çeşitleri şunlardır:

 

Dimbula Çayı: Yüksek rakımlarda yetişen bu çay, hafif ve narin bir lezzete sahiptir.

Uva Çayı: Orta rakımlarda yetişen Uva çayı, yoğun aroması ve güçlü tadıyla bilinir.

Nuwara Eliya Çayı: En yüksek rakımlarda yetişen bu çay, çiçeksi aroması ve hafifliği ile öne çıkar. İki muson dönemini yaşayan bir bölge en kaliteli çaylar burada yetişiyor.

Kandy Çayı: Kandy bölgesinde yetişen bu çay, hafif bir tat ve hoş bir aroma sunar.

Rakım yükseldikçe çayın sertliği azalır.

Seylan çayını diğer siyah çaylardan ayıran bir diğer özellik toplanma şeklindeki farklılıktır. Diğer çayların tamamına yakını bir makas yardımıyla toplanırken Seylan çayı elle toplanan bir çaydır. Bu özelliği Seylan çayının doğallığının ve kalitesinin muhafaza edilmesine imkan tanır. Seylan çayının farklı kılan bir diğer özellik Avrupa Çay Teknik Komitesi (European Tea Technical Committee) tarafından “en az tarım ilacı kalıntısı bulunan çay” olarak kabul edilmesidir.

"Orange Pekoe," Portekizce kökenli "Oranje" kelimesinden türetilmiş olup, çay yapraklarının kalitesini değil, büyüklüğünü ve hasat sınıflarını belirtir. Orange Pekoe çay yaprağının üst kısmından elde edilen bir siyah çay çeşididir. Çay fidanının en tepesindeki taze iki yaprağından elde edilen çay Pekoe olarak sınıflandırılmaktadır (diğer yapraklardan ise daha düşük kalitedeki çay üretilmektedir). Hollanda'ya getirilen bu kalitedeki ilk çay Kraliyet ailesine (House of Orange) sunulmalıdır ve pazarlamacılarca Bai Hao çay türü Hollanda halkına Kraliyetin garantisi olduğu anlamında Orange Pekoe olarak sunulmuştur.

Yaprak Boyutları:

Whole Leaf (Tüm Yaprak): Orange Pekoe, tam yaprakları ifade eder ve bu genellikle çayın en üst kalite olduğunu gösterir.

Broken Leaf (Kırık Yaprak): Ayrıca BOP (Broken Orange Pekoe) olarak adlandırılır ve daha küçük, kırık yaprakları ifade eder.

Fannings ve Dust (Toz): Orange Pekoe'nun daha küçük ve toz halindeki versiyonları, genellikle çay poşetlerinde kullanılır.

OP – Orange Pekoe: Çay yaprağı bütün olarak kullanılır. Tadı lezzetlidir ancak yetiştirildiği bölgeye göre aroması değişiklik gösterebilir.

Pekoe – Kıvrılmış yapraklardır. Tadı hafiftir.

BOP – Broken Orange Pekoe: Tadın ve demin dengelendiği popüler çay yaprağı boyutudur.

FBOP /FF1– Flowery Broken Orange Pekoe: Temel olarak çay yaprağının orta kesimleri ve bir miktarda uçlarının harmanıdır. Tok bir tadı vardır. 

BOP1 – Broken Orange Pekoe 1: Çay yaprağının kıvrılmış orta kısımlarıdır ve genellikle alçak kesimlerde yetişen bitkilerden elde edilir. Hafif bir tadı vardır.

BOPF – Broken Orange Pekoe Fannings: BOP1 ile aynı özellikleri içerir ancak genellikle yüksek kesimlerde yetişen bitkilerden elde edilir. BOP1’e göre daha güçlü bir tadı vardır.

Golden Tips çayımızın (beyaz çay) yaprakları doğal olarak kurutulur. Bal ve çam notaları nedeniyle tatlılığı uzun süre devam eden bu açık kehribar renkli yapraklar aynı zamanda antioksidan açısından da zengindir. Gümüş( Silver Çay) benzer özelliktedir. 

TGFOP: Tippy Golden Flowery Orange Pekoe: Assam ve darjeeling bölgelerinde en yaygın olan ve filiz içeriği en yüksek olan çay

TGFOP1: Tippy Golden Flowery Orange Pekoe 1: TGFOP çaylarının sadece en iyilerinin olduğu standart

FTGFOP: Finest Tippy Golden Flowery Orange Pekoe: En kaliteli çay standardı olup, en iyi plantasyonlarda bazen el ile işlenen ve üretilen, dörtte biri kadar filiz içeren çay,

FTGFOP 1: Finest Tippy Golden Flowery Orange Pekoe 1: FTGFOP çaylarının sadece en iyilerinin olduğu standart

İngilizlerin yaptırdığı demiryolları da insan için değil çay taşımak için yapılmış.Roschild ailesinin çok büyük çay tarlaları var.Çay tarlalarında çalışanlar İngilizlerin Hindistandan getirdiği Tamiller.Siyah çay fermente edilen çay yeşil çay ise fermente edilmediği için kafein oranı düşük.

Kandy - Ella TREN; 2.sınıf tren bileti al.
Nuwara Eliya - Ella binebilirsin https://12go.asia/tr 32 gün önceden rezervasyon yapabilirsin 

ELLA 

Little Adam's Peak  ;Sri Lanka'da, Hz. Adem'in dünyada ilk ayak bastığı yer olarak bilinen dağ, Adem tepesi olarak adlandırılıyor. Burada kendisine ait olduğu belirtilen bir de ayak izi mevcut.

Nine Arches Bridge 

MİRİSSA 

Coconut Tree Hill
Wild Beach Cafe Food and Drinks
Ahangama Beach 
Dickwella Beach 
Dream Cabana / Dalawella Beach / Rasta Rope Swing 

Su perileri tarafından temsil edilen, bataklık ve sulak alanlarda yetişen lotus, çamura rağmen, kirlenmeden çiçek açar. Üstüne konan her toz zerresini, yapraklarını sallayarak ustalıkla üstünden atma becerisine sahiptir. Bunun için yağmur damlalarını kirli bölgelerine yönlendirir. Kökleri çamuru ve karanlığı çok iyi tanısa da çiçeği her zaman pırıl pırıldır. Bu özellikleri sayesinde lotus birçok gelenekte, saflık, güzellik, dayanıklılık, yeniden doğuş sembolü olarak tanınır. 

Lotus çiçeği ile insanın doğası arasındaki benzerlik ilham verici ve yol göstericidir. Yaşama bağlılığı, güzelliği, dirayeti, kararlılığı, umudu aynalar. Lotus her türlü zorluğa rağmen temiz olarak ayakta kalma çabasının ifadesi, hatırlatıcısı gibidir.

Antik döneme ait kültürlerde, bazı bitkilere kutsal anlam yüklenmiş ve onlar sembolleştirilmiştir. Lotus başta Eski Mısır, Hint, Çin ve Japon olmak üzere, birçok gelenekte hayatın içinde ve sanatta yaşamaya devam edip değerlerimize anlam katar.

Lotusun suda yüzüşü, maddi âleme takılıp kalmamayı ve gelip geçici hazlardan etkilenmeden hayata katılmayı, bağlılıkları aşabilmeyi betimler. “Dünyada yaşamak, fakat dünyaya ait olmamak” şeklinde ifade edilir.

Budizm’de lotus çiçeğinin anlamı

Üzerinde Sakyamuni Buda’nın tahtı olan lotus, onun yüksek tabiatını, yani karakterini simgeler. Buradaki lotus, insanın ulaşması gereken saflığı, “dünya çamuru”na bulanmamış, cahilliğe bürünmemiş ve aydınlık olan öz varlığını, hakiki doğasını simgeler. Tasvirde lotusun merkezinde bir mücevher varsa, bu mücevher, dharma (İlahi Yasalar, hakikat, vazife) ve nirvana (“kurtuluş”) ile ilgili bir anlam taşır. 

Lotus Buda’nın en yüksek öğretilerinden biri olan “Sekiz Aşamalı Yol”un ilkelerini oluşturur. “Sekiz-Aşamalı-Yol” Buda’nın dukkhadan (acı, tatminsizlik) kurtulmak için önerdiği bir yol, bir süreçtir.

Bilincin çiçek açması için, içinde büyüdüğü çamura ihtiyacı var.” Eckhart Tolle

Lotusun Budizm’de anlamı çiçeğin rengine göre değişir:

Beyaz lotus: Zihnin saflığı, dinginlik ve huzur

Pembe lotus: Aydınlanma ve maneviyat

Kırmızı lotus: Sevgi, tutku, merhamet ve şefkat

Mavi lotus: Bilgi ve bilgelik

Mor lotus: Budizm ritüellerine saygı


EN SON YAZIM

SRİ LANKA GEZİ REHBERİ (ÖN HAZIRLIK)

Follow Us @marifetliparmaklr