JAPONYA
BASKENT = TOKYO
BAŞBAKAN = FUMİYO KİŞİDA
PARA BİRİMİ = YEN
İdeal dönem önerimiz genel olarak Japonya’ya Ekim – Kasım aylarında gitmek olacak
TARİHİ ;
12. yüzyıldan 1868'e kadar Japonya, İmparator adına hüküm
süren ardışık feodal askeri şogunlar (Orduların Kumandanı ) tarafından
yönetildi. Moğol ordusu Japonya’yı istila etti, ancak etkin bir savunma ve
kamikazeler(tayfun/tanrısal rüzgar) sayesinde Moğol ordusu püskürtüldü. Samurayların soygun sınıfta olduğu bir dönem. 700 yıl boyunca ülkeyi samuraylar yönetmiş son 200 yılda ise tecrit dönemine girmişlerdir.Bu dönemde 'Zen Budizm' ilgi artmış Geyşalar geleneği bu dönemde ortaya çıkmıştır.
Japonya, 17. yüzyılın başlarında uzun bir tecrit dönemine
girdi (Japonya'nın dış dünyadan soyutlanma politikasıydı. Bu politika ile
ülkeye yabancı uyrukluların girişini ve Japon uyrukluların ülkeye giriş ve
çıkışını kısıtlamış olup ülkeye izinsiz giriş veya çıkışın cezası ölümdü.) ve
1853-54'te ABD filosunun Japonya'yı Batı'ya açmaya zorlamasıyla sona erdi.
Neredeyse yirmi yıllık iç çatışma ve ayaklanmadan sonra, İmparatorluk
Mahkemesi, 1868'de Chōshū ve Satsuma'dan gelen birkaç klanın yardımı ile siyasi
gücünü yeniden kazandı ve Japon İmparatorluğu'nu kurdu.Meiji İmparatorluğu Samuraylar başta yanına alıp şogunları yendi ve başkenti Kyoto'dan Tokyoya taşıdı ve daha sonra birçok restorasyon yaptı.
19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında, Birinci Çin-Japon Savaşı (Çin Çing Hanedanı ile Meiji dönemi Japon İmparatorluğu arasında, Kore'nin hakimiyeti üzerine gerçekleşmiştir. Savaşın en önemli sonucu Asya'daki bölgesel hakimiyetin Çin'den Japonya'ya geçmesine neden olması ve hem Çing Hanedanının hem de klasik Çin geleneklerinin meşruluğunu kaybetmesidir.), Rus-Japon Savaşı ve I. Dünya Savaşı'ndaki zaferler, Japonya'nın artan militarizm döneminde imparatorluğunu genişletmesine izin verdi. 2.Dünya savaşında bu militarizm pes etmeme üzerine olunca ABD atom bombası ile dünyanın en acımasız katliamını gerçekleştirdi. Tarihi savaşı kazananlar yazdığı için hala daha hesabı sorulmamış bir kara yazıdır. Tokyo da çok ağır bombardıman altında kaldı. Japon mucizesi gerçekti ve 20 milyon insanını kaybeden Japonya 20 sene içinde en iyi 3 ekonomiye sahip ülke arasına girdi. Hala daha en gelişmiş ülkeler arasındadır . 1947 yılında anayasanın kabulünden beri Japonya parlamenter monarşi ile yönetilmektedir. Devletin başı Japon imparatoru, hükûmetin başı ise başbakandır. Seçimle işbaşına gelen bir parlamentosu vardır.
Japonya "Doğan Güneşin Ülkesi" diye de bilinir.
Yazılı tarihte Japonya'nın adı ilk olarak 1. yüzyıldan kalma Çin metinlerinde
geçer. Japonya, dünyanın en yaşlı nüfusuna sahiptir
Ülkede Şintoizm ve Budizmin etkisi beraber görülür. Örneğin
düğün törenleri genelde Şinto dininin kurallarına göre yapılır. Cenazelerde ise
genelde Budist törenler uygulanır.(Ölü yakma törenleri) Şinto ülkenin yerli dinidir. Ormanlarda,
dağlarda, denizlerde, kısacası doğada "'kami'" denilen ruhların
yaşadığına inanılırdı. Doğa ile uyum içinde yaşayan eski topluluklar bu ruhları
sayarlardı. Bu inanç Şinto dininin temelini oluşturur. Sonraları bu ruhlara
atalar ve kahramanlar da eklendi.
Mabed ziyaretinde (Omairi) herhangi bir giriş kapısında
saygıyla baş eğerek selamlanır. El yıkama havuzu varsa su ile eller ve ağız
yıkanır. Buna Temizu denilir. Torii Kapısı en çok Şinto tapınaklarının
girişinde veya içinde bulunan geleneksel bir Japon kapısıdır ve sembolik olarak
dünyadan kutsal aleme geçişi ifade eder.
Mcdonalds ve Kitkat helal değil ! Sushi sipariş verirken alerjen kısmında pork ve jelatin kısmını seç. Soya sosları da helal değil !
- Flamed pişmiş demek sushi seçerken bakabilirsin.
Dragon rolls
Boston rolls
Unagi sushi rolls
Philedelphia rolls
Godzilla sushi pişmiş sushilerden bazıları
-Her kredi kartı Japonya'da geçmiyor nakit bulundur.
- Havaalanından inince merkeze " Low Cost Bus Ticket " bilet alıp otobüslerle en uyguna gidebilirsin.
- Papago gibi çeviri programları indir !
- https://www.vjw.digital.go.jp/main/#/vjwplo001 seyahat öncesi bu formu doldurup karekod al.
-Ülkeye giriş yaparken pasaportunuza ufak bir sticker yapıştırıyorlar, bu sticker aşağıda bahsedeceğimiz birtakım konular (tax free alışveriş, JR pass gibi ulaşım yolları) açısından önemli.JR Travel ofislerinden birine gidip koltuk rezervasyonu yapabilirsiniz.
-https://smartexchange.jp/en/campaign/?id=P2000 para bozdururken kod ile uyguna bozdurabilirsin.
-https://www.hisjapanrailpass.com/ JR PASS sipariş adresi
-Tokyo’dan Fuji Dağı’na otobüsle geçtik, biletlerinizi highwaybus.com sitesinden alabilirsiniz, biz oradan aldık ve gayet sorunsuzdu. Biletleri önceden almakta fayda var, özellikle Fuji Dağı çok popüler bir destinasyon olduğu için biletler önceden tükenebiliyor, aynı güne bırakmayın deriz.
-https://www.japan-guide.com/e/e2027.html Havaanından merkeze gitmek için kulan
- https://www.klook.com/activity/16917-suica-ic-card-tokyo/?gad_source=1&gclid=CjwKCAiA3JCvBhA8EiwA4kujZnBhl6nfC9DVPv5_c5MZVKCzaGd4lcDyKUqmAFI9rnNQgSmG0pgZCRoC8s4QAvD_BwE&gclsrc=aw.ds Suica Kart için Klook uygulamasını indirmen gerekiyor.
-Uçakta yada havaalanında bu belgeyi doldurman gerek. Cevaplara hep hayır demen gerek !
TOKYO
1868 yılında şogun yönetimine son verip tahta çıkan İmparator Meiji, imparatorluğun başkentini Kyoto’dan Edo’ya taşımış. Edo’nun adını da Doğu’nun Başkenti anlamına gelen Tokyo olarak değiştirmiş.
1.GÜN ; (OTEL +3.000TL)
MEİJİ TAPINAĞI
↓ 23 DK YÜRÜME
SHORAKUEN TEA SALON *PERŞEMBE TATİL 12DE AÇILMA SAATİ
4.000YEN
↓ 13 DK YÜRÜME
TOKYO CAMİ
↓ 20 DK METRO
LOFT / Shibuya 109
SHIBUYA CROSSING
↓
SHIBUYA SKY 1.000TL ÖNCEDEN REZARVASYON YAP !
↓
HALAL RAMEN HONOLU 3.000YEN
* MASTER CHICKEN
*HAMA SUSHI
MEIJI TAPINAĞI
Tapınak İmparator Meiji ile İmparatoriçe Shōken'ın ruhlarına
adanmıştır. Tapınak diğer tapınakların aksine İmparator ve İmparatoriçe’nin
mezarına ev sahipliği yapmamaktadır.Meiji Tapınağı 70 hektarlık bir alanı
kaplayan bir ormanda yer almaktadır. Bu orman alan tapınak kurulduğunda
Japonya'nın her yerinden insanlar tarafından bağışlanan 365 farklı türden
120.000 ağaçtan oluşmaktadır.
Meiji İmparatoru ve restarasyonu ;
19. yüzyıla kadar kapalı bir toplum özelliği taşıyan Japonya
Şogunluk adı verilen feodal bir sistemle yönetilmekteydi. Gücün Şogunluk
iktidarında bulunduğu bu sistemde imparator ise daha çok kutsal ve sembolik bir
makam olarak görülmekteydi. Toplumsal sınıflara ayrılan ülkede Samuraylar, 12.
yüzyıldan beri toplumun en güçlü ve saygı duyulan sınıfıydı.
19. yüzyıla gelindiğinde özellikle Amerika Birleşik
Devletleri ve İngiltere’nin girdiği sömürgecilik yarışını gören Japonya; batı
uygarlığının her alanda var olan üstünlüğünü kabul etmek zorunda kalmıştır.
Hindistan’ın sömürgeleştirilmesi, Çin’in Afyon Savaşları sonrası batı
sömürgeciliğine açık hale gelen konumunu gören Japonya; bu ülkelerin düştüğü
duruma düşmemek adına harekete geçmiştir.
1868 yılında Mutsihito’nun (Meiji) imparator olmasının
ardından reform hareketleri başlamıştır. Şogunluk kurumu ortadan kaldırılmış ve
modernleşme politikaları uygulanmaya başlanmıştır. Başlayan bu restorasyonda
ana hedef ülkenin zenginleşmesi ve ordunun güçlenmesi olarak belirlenmiştir. “öz
kültürlerini muhafaza eden” bir dönüşüm sürecine girmişlerdir. Geleneksel Japon
alfabesi değiştirilmemiş, Batı’nın modern uygulamaları öz kültürlerine zarar
vermeyecek şekilde belirli ölçülerle hayata geçirilmiştir. Japonlar’ın
modernleşmeyi öz kültürlerini asimile ederek değil koruyarak uygulayabilmesi
modernleşmede başarıyı getirmiştir. Fakat güçlü milli duygulara sahip Japonlar,
belki de sırf bu sebepten milliyetçi-militarist ideolojiyle hareket ederek
2.Dünya Savaşı’na dahil olmuş ve büyük bir yenilgiye uğramışlardır. Yine de
Japonların milliyetçilik anlayışları imdatlarına yetişmiş, savaş sonrası biten
ekonomi ve ölen 3 milyon insanına rağmen Japon halkının karakteristiğinde var
olan aidiyet duygusu, disiplin ve çalışkanlığın etkisiyle ülke kısa sürede
tekrar güç kazanarak yeniden “Japon Mucizesi”ni gerçekleştirmiştir.
Şogunluk sistemi sona erdirilmiş ve feodal beylikleri
ortadan kaldırılmıştır.
Ülkenin yeni başkenti Tokyo olmuştur.
Batı tarzı polis, telgraf ve posta teşkilatları kurulmuştur.
Miladi takvime geçilmiştir.
1889 yılında Prusya’nın anayasa sistemine benzer bir anayasa
kabul edilmiş ve anayasal monarşi kurulmuştur.
İngiltere’den tersanecilik, Almanya’dan ağır sanayi ve tıp,
Fransa’dan ise ticaret hukuku alınmış ve Japonya’ya uyarlanmıştır.
Batı dünyasından eğitmenler ve teknikerler Japonya’ya
getirilmiş ve onların bilgisinden faydalanılmıştır.
Geçmişteki feodal düzenden kaynaklı bir sermaye birikimi
olmadığı için devlet eliyle sanayileşme başlamıştır.
1872 yılında Merkez Bankası kurulmuş ve yeni bir para birimi
olarak Japon yeni tedavüle sokulmuştur.
Ülkenin her yerine ulaşan demiryolları yapımına
başlanmıştır.
Şehirlerdeki su ve elektrik dağıtım hatları yaygınlaşmıştır.
Sınıfsal eşitsizliği ortadan kaldırmaya önem verilmiş ve
kölelik ortadan kaldırılmıştır.
Kadınlara boşanma hakkı tanınmıştır.
Toplumun her kesimine evrensel görgü kurallarını anlatan
kitapçıklar dağıtılmıştır.
Eğitim alma oranı %95’e çıkarılmıştır.
Dünyanın her bölgesinde Japon öğrenciler devlet destekli
olarak gönderilmiştir.
ERTUĞRUL FIRKATEYN
Birbirinden kilometrelerce uzak iki farklı coğrafyada
bulunan Osmanlı Devleti ile Japonya arasındaki münasebetler bundan bir asır
evvel başlamış ve bu ilişkileri daha da kuvvetlendirmek için Sultan İkinci
Abdülhamid Han tarafından 120 yıl önce Japonya’ya Ertuğrul Firkateyni
gönderilmişti. Dönüş yolunda (16 Eylül 1890) fırtınaya yakalanarak Pasifik
Okyanusu’nun derinliklerine gömülen gemide, firkateyn komutanı Tuğamiral Osman
Paşa da dâhil olmak üzere 527 (609 kişiden 13’ü kazadan önce koleradan vefat etmişti)
denizcimiz şehit olmuş, sadece 69 kişi sağ kurtulabilmişti. Denizcilik
tarihimizin en büyük kazalarından biri olan Ertuğrul Firkateyni’nin hazin
hikâyesi halen yürekleri sızlatmaktadır. Ayrıca, Kuşimoto kasabası, Mersin ile
kardeş şehir ilan edilmiş ve anıtın aynısı Mersin sahiline de dikilmiştir.
Sultan Abdühamid Han’ın emriyle düzenlenen Uzakdoğu ziyareti
vesilesiyle Hind ve Pasifik okyanuslarında Osmanlı bayrağı dalgalandırılmış;
yol boyunca uğranılan Bombay, Kolombo, Singapur ve Hong Kong gibi yerlerde
yerli halk Ertuğrul’a büyük bir ilgi göstererek akın akın ziyaret etmişler; bu
da Müslümanlar arasında büyük bir heyecana sebep olmuştur.
Osmanlı’nın gölgesinde yaşayan Uzakdoğu Müslümanlarının
halifeye olan sadakat ve bağlılığı, Ertuğrul Firkateyni ile gün yüzüne çıkmış
oluyordu. Sömürgeci batı ise Osmanlı ile Araplar arasına nifak sokmaya
çalışırken, Uzakdoğu’daki Müslümanların, halifenin bir gemisi etrafında bu
kadar coşkulu olmalarına çok şaşırmıştı.
Ertuğrul kazazedeleri için aynı Hicaz Demiryolu’nda olduğu
gibi dünyanın her tarafındaki Müslümanlar büyük bir yardım kampanyası
başlatmışlar; bu da Müslümanların bir ideal etrafında birleşmesinin nasıl
mümkün olabileceğini göstermesi açısından tarihe düşülen mühim bir not
olmuştur.
Yokohama’ya giriş çok muhteşem olmuştu. Bir taraftan selam
topları atılırken diğer taraftan binlerce Japon “Banzai… Banzai (Yaşasın…
Yaşasın…)” sesleriyle limanı inletiyor ve Ertuğrul’u daha yakından görmek için
uğraşıyordu. Tuğamiral Osman Paşa, karaya çıktıktan sonra İmparator Meiji
tarafından kabul edilmiş ve Sultan Abdülhamid Han’ın gönderdiği nişan ve
hediyeleri sunmuştu. Muhteşem bir kabul gören Ertuğrul’un subay ve erleri üç ay
boyunca el üzerinde tutulmuşlardı. Ertuğrul’un sağ salim Japonya’ya ulaşması,
İstanbul’da büyük bir sevinçle karşılanmış, firkateyn kumandanı Osman Paşa bu
muvaffakiyetinden dolayı tebrik edilmiştir.
2.GÜN ; (OTEL +15.000 TL )
HALAL SUKYAKI RESTAURANT DİYAFA 10.000YEN
↓ 18DK YÜRÜME
TOKYO KULESİ
↓ 14 DK YÜRÜME
AZABUDAİ HİLS MORİ JP TOWER SEYİR TERASI
↓ 23 DK METRO
GİNZA İTOYA
↓ 18 DK METRO
YODABASHI AKİBA
*TOROBUSHI HALAL RAMEN
↓ 23 DK YÜRÜME
UENO PARK
↓ 22 DK YÜRÜME
HALAL KOBE BEEF NAGOMI 48.000YEN
*RIKUGUEN GARDEN
*PIKACHU SWEET CAFE
*SUGA SHRINE OTOKADAN
3.GÜN ; FUJI 3 saat 4.000tl + otel
OİSHİ PARK
*Lake Bake Cafe
↓ 1 saat (elektirikli scooter kirala )
CHUREİTO PAGODA
Tokyo'ya dönüş
4.GÜN ; KYOTO
1000 yıllık başkent huzurun ve sükuneti yeri.
7 SAAT 14.000 YEN GİDİŞ +2.000 TL + OTEL
Melon Pan ( Kavun Ekmeği)
Vegatarian Yakisoba ( Pişmiş Makarna )
Ringa Balıklı Erişte
Kenninji Temple ( Matcha Latte eşliğinde tapınak)
NİNENZAKA (KİMONO KİRALA ) 2.000YEN
↓ 1 DK YÜRÜME
MACCHA HOUSE 1600 YEN
*KİYOMİZU-DERA
↓ 30 DK METRO
FUSHİMİ İNARİ TAPINAĞI
↓ 3 DK YÜRÜME
WAGYU SUSHİ ROLL
FUSHIMI INARİ TAPINAĞI ;
Japonya'nın eski başkenti Kyoto şehrinde Inari dağının
eteklerine kurulmuş bir Şinto tapınağıdır. Tapınağın tarihi hakkında kesin bir
bilgi olamamakla birlikte 711 yılında Hata-no-Iroko tarafından bulunduğu
söylenmektedir. Tapınağın en dikkate değer unsurları torii isimli turuncu
kapılarıdır. Tapınağa insanlar dilekler dilemek için gelir. Dilekleri kabul
olanlar ise isimleri yazılı turuncu kapıları tapınağa bağışlar. Her bir turuncu
direk üzerinde isimler yazılıdır.
Tapınağı ziyaret eden misafirlerin en çok ilgisini çeken noktalardan bir tanesi de Fushimi İnari Tapınağı’nın içindeki onlarca tilki heykelidir. Bu heykellere anlam veremeyen misafirler için ise Tanrı İnari’nin habercileri olan tilkileri sembolize etmek için tasarlanmış heykeller olduğunu söylemek mümkün olacaktır.
Dilekler dileyen insanlar çıplak elle siyah taşı kaldırarak dileklerinin kabulünün mümkünlüğünü ölçüyorlar taş ne kadar hafif gelirse dilekleriniz o kadar hızlı kabul olacaktır.
Japon halkı arasındaki bir diğer söylentiye göre ise Fushimi
İnari Tapınağı, Pirinç Tanrısı İnari için yapılmıştır. Eski Japonya’da yaşayan
insanlar, tanrılarına olan şükranlarını dile getirmek amacıyla tapınağı inşa
etmiş ve günümüzde ise dileklerin Tanrı İnari tarafından kabul edilmesi için
edildiği söylenmektedir. Tapınak hakkında ilginç bir diğer bilgi ise, 2005
yılında Hollywood yapımı olan ’’Bir Geyşa’nın Anıları’’ isimli filmle
alakalıdır. Arthur Golden’in en çok satan romanlarından bir tanesinin uyarlaması
olan bu filmin çekildiği tapınak ise tam olarak Fushimi İnari Tapınağı olarak
bilinmektedir.
5.GÜN ; 2.500 TL + OTEL
KINKAKUJI TEMPLE 200TL
↓ 1 SAAT METRO
ADASHİNO NENBUTSHI BAMBOO PATH
↓ 32 DK YÜRÜME
OKU-NO-NİWA 10.000 YEN
TOKYO'YA DÖNÜŞ
KINKAKUJI TEMPLE
Altın Köşk Tapınağı olarak dilimize çevrilen Kinkakuji, bir
diğer ismi olan ’’Rakuonji’’ ismi ile de Geyik Parkı Tapınağı olarak
bilinmektedir. Budizm'in Rinzai koluna mensup tapınak. 1224 yılında, Kamakura
Dönemi'nin Kintsune Sayanci (1171-1244) adındaki, yüksek düzeyli saray mensubu
tarafından yaptırılmıştır. Edo
Dönemi'nde 1649 yılında yeniden inşa edilmiştir. Bunun ardından, Meiji
Restorasyonu dönemi başlarında gerçekleşen anti-Budizm akımı nedeniyle bir süre
ekonomik kaynaklarından yoksun bırakılan tapınak, bu dönemde büyük oranda
bakımsız kalmış, ancak 1894 yılında bahçe düzenlemesi ve binaların bakımı
yapılarak ziyarete açılmış, ziyaretçilerden tahsil edilen giriş ücretleri
yapıların ve bahçenin bakımı için istimal edilmiştir. 2 Temmuz 1950 tarihinde,
gece saat 02:30 sularında, sonradan akli dengesinin yerinde olmadığı
bildirilecek olan Hayaşi Yoken adlı bir rahip tarafından ateşe verilen tapınak,
içindeki bütün değerli nesnelerle birlikte yanmıştır.
Birinci katta Kitoyama kültürünü yansıtan doğal ahşap sütunlar ve beyaz alçı duvarlar eşlik ederken aynı zamanda Yoşimitsu’nun heykelleri de yer almaktadır. İkinci katta ise tamamı altın kaplama olan bir dış cephe beraberinde Samuray binalarının Bukle tarzı yapı mimarisi yer almaktadır. İkinci katta yer alan cennetin dört kralı ile çevrili Kannon Badhisattua heykeli ise halka gösterilmemekte ve gizemini korumaktadır. Üçüncü ve son kat olan bölümde ise altın bir Anka kuşu ile kapatılmış, altın varaklı yazı ve süslemeler ile tamamlanmıştır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder